Tafsir Dergisi http://tafsirdergisi.com/index.php/tafsir tr-TR Tafsir Dergisi 2792-078X Psiko-Eğitsel Açıdan Kur'an'ın Hitap Üslubu http://tafsirdergisi.com/index.php/tafsir/article/view/22 <p>Kur’ân, bireyin iç dünyasını harekete geçirecek tarzda nâzil olmuştur. Kur’an’ın hitâp üslûplarının psiko-eğitsel açıdan incelenmesi ifadesi, Kur’ân vahyinin ilâhî konumdan beşerî ortama indirilişi esnasında muhatapların kavrayış seviyesine uygun hâle getirilişini anlatan bir ifadedir. Bu nedenle Kur’ân’ın anlatım biçimi, insan psikolojisine yönelik mesajlar içermektedir. Yüce Allah’ın Hz. Muhammed’e (as.) inzal buyurduğu ilâhî hitabın, ilk muhatap kitleyi istendik yönde dönüştürdüğü bilinen bir gerçektir. Kur’an’ın hitâp üslûplarının psiko-eğitsel açıdan incelenmesi bu dönüşümün izlediği metot hakkında da bize bir fikir verecektir. Cahiliye Arap toplumunun vahye muhatap olduğu süreçteki psiko-sosyal durumunu ve Kur’an’ın onları tevhid inancına davet ederken takip ettiği psiko-eğitsel süreci bilmek gerekir. İlâhî vahiy, muhatap kitlenin aklını ve his dünyasını harekete geçirecek tarzda bir yol mu izlemiş, yoksa sadece hakikatleri basit ve düz ifadelerle dile getirip muhataplarını bu hakikatlerle baş başa mı bırakmıştır? İnsanın psikolojik yönüne hitap eden unsurlar içermekte midir? Bu çalışmada, Kur’ân’ın hitap üslûplarının psiko-eğitsel mesajlar da içerdiği gerçeği örneklem yöntemiyle seçilen hususlar çerçevesinde incelenmiştir. Kur’ân’ın hitap üslûbunun psiko-eğitsel yönünü araştırma amacı taşıyan çalışmada, metin içeriği yanında hitap üslûbunu etkileyen metin dışı faktörler de ele alınmıştır. Kur’an’ın doğru anlaşılması için metin dışı bağlam önemli olduğu gibi eğitim psikolojisi için de bu önemlidir. Zira bir söz, söylendiği bağlam, şartlar ve ortam içinde gerçek anlamını kazanır ve doğru anlaşılır. Kur’ân’ın içerik üslûplarından mesel, kıssa, tasvir, vaad-vaid, tekrar, soru-cevap gibi hitap üslûpları psiko-eğitsel yönden ele alınarak birer örnek verilmekle yetinilmiştir. Makalede Kur’an’ın hitâp üslûplarının psiko-eğitsel yönünün de olduğu üzerine durulmuştur. Seçilen konu başlıklarına verilen örneklerle bu konunun açıklığa kavuşturulması hedeflenmiştir.</p> Mehmet DEMİR Telif Hakkı (c) 2024 Tafsir Dergisi 2024-06-30 2024-06-30 4 1 1 19 A'raf Suresi 204. Âyeti Bağlamında Sükut http://tafsirdergisi.com/index.php/tafsir/article/view/27 <p><strong>Özet</strong></p> <p>Sükût etmek, kişinin zihnini ve fikrini toplayıp geçmişini muhasebe etmesine ve geleceğine dair planlar yapmasına vesiledir. İyilik ve kötülüğü karşılaştırmak, kâr ve zararı tartmak sükût etmekle mümkündür. Günlük yaşantıda ve ahirete yönelik çalışmalarda artı ve eksiler sükût etmekle bilinir. Sükût etmeden sağlıklı bir karara varmak dolayısıyla doğru yolu bulmak oldukça zordur. Zira kişinin önce kendini ve daha sonra Rabb’ini bulabilmesi tefekkürle mümkündür. Tefekkürün ön şartı ise, sükûttur. Yerine göre konuşmak önem arz ettiği gibi, yerine göre de sükût etmek önemlidir. Sadece sükût etmek de yetmez, bir de konuşulan vaya okunan kelamı can kulağıyla dinlemek gerekir. Konu Allah'ın kelamı ve Hz. Peygamber'in hadisi olunca sükût edip dinlemek daha çok önem arz etmektedir. Çünkü gönül havzamızı ilâhî vahiyle dolduran serçeşmenin yolu sükût edip iyice dinlemekten geçer. Bundan dolayı ilâhî kelamın daha iyi anlaşılması ve verdiği nihâî mesajın idrâk edilebilmesi için Allah, A'râf Suresi 204. âyetinde Kur'ân okunduğu esnada bizden sükût etmemizi istemektedir. Bu ayetin nüzûl sebebi hakkında müfessirler arasında ihtilaf olmuştur. Ayette geçen zaman mefhumundan hangi zaman kasedildiği konusunda değişik fikirler ortaya atılmıştır. Kimisine göre buradaki zamandan namaz kılındığı zaman dilimi kasdedilmiştir. Dolayısıyla Kur'ân'ı dinleme vucûbiyetini ifade eden emir, sadece namazda okunan Kur'ân'la ilgili olmuş olur. Bazılarına göre hutbenin okunduğu, diğer bazılarına göre hem namazın kılındığı hem de hutbenin okunduğu zaman dilimi kasdedilmiştir. Diğer bazılarına göre ise, namaz ve hutbe dışında Kur'ân'ın okunduğu tüm zamanlar dikkate alınmıştır. Vucûp emrinin Hz. Peygamber'in okuyuşuna özel olduğunu savununlar olduğu gibi, ayetteki hitabın kâfirlere özel olduğunu savunanlar da olmuştur. Ancak nüzûl sebebi hangi özel sebebe bağlansa bağlansın lafzın umûmundan hareket ederek her hâlükârda Kur'ân okunduğu zaman sükût edip onu dinlemenin önemli olduğu kanâatine varılabilmektedir.</p> Enver Sonduk Telif Hakkı (c) 2024 Tafsir Dergisi 2024-06-30 2024-06-30 4 1 20 31 Tefsirde İhtisar Geleneği ve Muhtasar Tefsirler http://tafsirdergisi.com/index.php/tafsir/article/view/18 <p>Tefsir alanında yazılmış eserler incelendiğinde şekil, muhteva ve hacim yönlerinden farklı oldukları görülmektedir. Bazı müfessirler eserlerinde daha ayrıntıya yer verirken bazıları ise gayet veciz bir şekilde tefsirler telif etmişlerdir. Tefsir geleneğimizde kısa ve özlü olarak kaleme alınmış ihtisar kabilinden eserlere çok rastlanılmaktadır. Herhangi bir tefsiri ya da birkaç tefsiri ihtisar ederek yeniden kaleme almak da kuşkusuz bir telif yöntemidir ve bunun çeşitli faydaları olduğu gibi eleştirilen yönleri de olmaktadır. Ayrıca muhtasar olarak tefsir yazma nedenleri ve bu eserlerin okuyucu kitle üzerindeki yansımaları, câlib-i dikkat bir husustur. Binaenaleyh “tefsirde ihtisar yöntemi ve muhtasar tefsirler” her bakımdan üzerinde çalışılmaya değer bir konudur. Bu çalışmamızda tefsir geleneğinde bir telif yöntemi olan ihtisar yönteminin üzerinde durmaya çalıştık. Çalışmamızda takip ettiğimiz yöntem; muhtasar tefsirlerin mukaddimelerini ve ihtisar konusunda yapılan çalışmaları incelemek ve nihayetinde “Tefsirde İhtisar” konusu hakkında genel bir değerlendirme yapmaktır. Bu anlamda tefsirde ihtisar yönteminin meydana çıkışını, muhtasar türü eserlerin mahiyetini ve bu yöntem ile kaleme alınan eserlerin niteliğini ve niceliğini tefsir türü eserlerde ihtisar sebeplerini, açıklamaya çalıştık. Muhtasar eserlerin özgünlüğü konusu da hayli ihtilaflı bir konudur. Dolayısıyla çalışmamızda “özgünlük” eleştirisine cevap vermek ve bir nebze olsun “tefsirde ihtisar” konusundaki boşluğu doldurmak, varsa konu hakkındaki yanılgıları ortaya koymak amaçlanmıştır. Tefsir eserleri içerisinde ihtisar olarak telif edilen kitapların önemli bir yer tuttuğu göz önüne alındığında bu alanda yapılacak olan çalışmanın da önemi ortaya çıkmaktadır.</p> Emre Güngör Telif Hakkı (c) 2024 Tafsir Dergisi 2024-06-30 2024-06-30 4 1 32 54 Abbasi Edebiyatında Ahmaklık, Gaflet ve Delilik (İbn el-Cevzi İle İbn Habib el-Neysaburi Arasında Karşılaştırmalı Bir Çalışma) http://tafsirdergisi.com/index.php/tafsir/article/view/29 <p>Ahmaklık, gaflet ve delilik edebiyatı Arap edebiyatında erken önemden itibaren var olan popüler edebiyat türlerinden biri olup Abbasi döneminde daha olgun bir şekil almaya başlamıştır. Bir yandan bu tanımlamalara sahip insanlara karşı hoşgörülü olunması, bir yandan da toplumdaki ahmaklık ve gafillik çemberinin genişlemesi, cahilleri, ahmakları ve delilik iddiasında bulunanları da kapsamaktadır. el-Câhiz (255/869), Ebu’l-Ferec el-İsfahânî (356/967) ve diğerleri gibi Abbasi yazarları, edebiyat ansiklopedilerinde bu kişilerin haberlerine önem vermişler ve İbn Ebi’d-Dünyâ ve İbnü’d-Darrâb gibi bazı alimler müstakil eserleri onlara ayırmışlardır. Bu olguyu araştıran ve inceleyen imamlar arasında iki büyük alim vardır. Bunlar, <em>Ahbâru’l-hamkâ ve’l-muğaffelîn</em> adlı kitabında genel olarak ahmaklar, gafiller ve delilerle ilgili haberleri ele alan Ebu’l-Ferec İbnü’l-Cevzî ve özel olarak ele alan İbn Habib en-Nîyâbûrî bunları “akıllı deliler” adlı kitabında kategorize etmiştir. Bu makale, Abbasi edebiyatında ahmaklık, gaflet ve delilik olgusunu hakikat ve iddia açısından aydınlatmaya çalışmakta ve İbnü'l-Cevzî ve İbn Habîb'in kitaplarında anlatıldığı şekliyle bazı detaylarıyla ele almaktadır. iki kitabın genel özellikleri, bölümleri, yazarların bunlara yaklaşımları ve yazma motivasyonları daha sonra iki kitaba eleştirel bir gözle bakmaya, edebi ve nesnel açıdan dengelemeye çalıştı.</p> SAWSAN ALAFYONI İsmail Hakkı SEZER Telif Hakkı (c) 2024 Tafsir Dergisi 2024-06-30 2024-06-30 4 1 55 64